Son zamanlarda özellikle otomotiv sektörünün çok büyük bir kısmının logo tasarımlarını değiştirdiğine hep birlikte tanık oluyoruz. Otomobil markaları için 3D logoların büyük modasının geçmesinin ardından, son birkaç ayda Volvo, Nissan, BMW, Mini Cooper, Dacia, Renault, Kia, Peugeot, VolksWagen, ve Fiat hepsi de yeni logolarının lansmanını yaptı… Peki, bu görsel dilin giderek 3 boyuttan 2 boyuta evirilerek yeniden tasarlanması, değişen bir imaj trendi olduğu kadar bir zorunluluk olabilir mi? Sorunun yanıtını Epica Awards jüri üyelerinden Tarek Chemaly veriyor…

Tarek Chemaly bu değişimi konu edindiği blog yazısında “Size bu tasarım sırrını vermeme izin verin, uzun zaman önce (bu, 2010’a kadar olurdu), bir logonun çalıştığından emin olmak için, onu basılacağı en küçük yüzeye, yani kartvizite koyardık. Eğer logo hâlâ görünür durumdaysa o zaman kabul edilebilirdi. Günümüzde logonun görüneceği en küçük yüzey artık kartvizitiniz değil, Instagram profiliniz… Ve logo ne kadar az karmaşıksa, tüketicilerin göz bebeklerine girmeye çalıştığınız ve rekabetin yüksek olduğu o platformda görülme olasılığınız da o kadar artar,” diyor…